DİHA’dan Evrim Kepenek demokratik özerklik kavramı ve İspanya’daki bölgeli devlet sistemi üzerine bir röportaj yaptı. Yayınlanan haber şu şekilde:
EVRİM KEPENEK İSTANBUL
(DİHA) – Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Serkan Köybaşı, Türkiye’nin Avrupa Yerel Yönetimler Şartı’na koyduğu çekincelerdeki endişesinin eskilerde kaldığını ve bir an önce çekincelerin kaldırılması gerektiğini söyledi. Mevcut idari yapının Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılamadığını belirten Köybaşı, yetkilerin yerellere dağıtılmasını öngören bir idari reformu işaret etti. Köybaşı, “Türkiye demokratik özerklik önerisini uygulamakta geç bile kaldı. Türkiye’nin tam da demokratik özerkliğe ihtiyacı var” dedi.
PKK Lideri Öcalan’ın HDP heyeti ile yaptığı görüşmede “idari reform” ve İspanya, İtalya, Fransa örneklerini vererek Türkiye’nin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na koyduğu çekinceleri kaldırması çağrısı yapması demokratik özerklik tartışmalarını yeniden hızlandırdı. Özerklik konusunu değerlendiren Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Serkan Köybaşı, İspanya’da uygulanan bölgesel sistemi örneği üzerinden, Türkiye’deki mevcut durumu değerlendirdi. Köybaşı, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ve Türkiye’nin koyduğu çekinceleri de değerlendirdi. Demokratik özerklik önerisinin uzun zamandır dillendirildiğini ancak geçmiş dönemde “marjinal”, şu an içinse, “uygun” bir söylem olduğunu belirten Köybaşı, “Türkiye demokratik özerklik önerisini uygulamakta geç bile kaldı” dedi.
‘Türkiye’nin koyduğu çekinceler eskide kaldı’
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na ve Türkiye’nin koyduğu çekincelere değinen Köybaşı, Türkiye’nin endişelerinin 1980’lerde kaldığını vurguladı. Avrupa Birliği’nin (AB) geldiği aşamada yerel yönetimlerin daha yetkili ve ülkelerde merkezin daha az yetkili olduğunu hatırlatan Köybaşı, “Biz de AB’ye girmek isteyen ülkelerden olarak buna uyum sağlamalıyız. Türkiye gibi büyük bir coğrafyada merkezi yönetimin hantallığını geride bırakmamız için mutlaka yerel yönetimler şartındaki çekincelerini kaldırmamız lazım. O maddelere koyduğumuz çekinceler eskide kalmış” dedi. Çekincelerden birinin dil üzerinden ilerlediğini belirten Köybaşı, “Bu çekinceler, artık geride kalmış olmalı. Hem AB’nin geldiği aşamada hem Türkiye’nin geldiği aşamada bu bir gereklilik. Buna zaten AKP’nin olur demesinin önünde hiçbir engel yok. Çünkü CHP bile kendi programında yerel yönetimlerin sözleşmesindeki çekincelerin kaldırılmasını vaat ediyor. Dolayısıyla bu bir gereklilik en kısa zamanda yapılmalı. Yetkilerin artık dağıtılması gerekiyor bu sistem artık yeterli değil Türkiye’nin ihtiyacını karşılamıyor. Demokratik özerklik Türkiye’de barışa hizmet eder” diye konuştu.
’Anayasanın yerine bölgesel statü geliyor’
Özerklik konusunu İspanya’daki idari yapılanma üzerinden değerlendiren Köybaşı, İspanya’da özerk olmak isteyen bölgenin kendi raporlarını içeren bir dosya hazırlayarak, merkeze sunmasının ardından merkezin özerkliğin hayata geçtiğini söyledi. Başvurular sırasında özerklik isteyen bölgelerin merkeze sundukları raporlarda, “Bizim burada ortak bir kimliğimiz var”, “Kültürel bir geçmişimiz var”, “Ortak bir tarihimiz var”, “Ortak bir dinimiz var” yönündeki durumlarını ispatlamak durumunda kaldıklarını belirten Köybaşı, merkezin bu raporları incelemesinin arından bazı bölgelere yetkiler tanıdığını söyledi. Köybaşı, “Eğer dosyanız çok güçlü değilse, çevre düzenlemesi ve alt yapı işlemlerini yapmanıza izin veriyor. Ama eğer dosyanızda kültürel ve dinsel meseleleriniz varsa kendi milli eğitim bakanlığını kurabiliyorsunuz, kendi eğitim sistemini kurabiliyorsunuz, çift bayraklı bir sistemle kendi bölgenizde kendi sisteminizi kendiniz yaratabiliyorsunuz” diye konuştu.
Merkezi yönetim tarafından bölgesel olduğu kabul edilen bölgenin kendisi ait bir anayasası olmadığını kaydeden Köybaşı, bölgesel özerklik sistemlerinde anayasanın yerini statü belgesinin almış olduğunu söyledi. Statü belgesinin ise her bölgenin özgünlüklerine göre hazırlandığını kaydeden Köybaşı, “Bir bölgenin statüsünde bir bölüm haklar varken başka bir bölgenin statüsünde daha fazla haklar olabilir. Eğer bölge bu statüdeki yetkilerini aşarsa ya da daha fazla yetkisi varmış gibi davranırsa merkezin denetimine tabii. Merkez eğer yetkilerin aşıldığı sonuca varırsa o zaman statüyü iptal etme yetkisine de sahip. Şuana kadar İspanya’da böyle bir durum yaşanmadı” dedi.
’Ayrılık değil birleşme’
İspanya’da Katalonya’nın bağımsızlık talebinin gerginliğe neden olduğunu belirten Köybaşı, merkezin, anayasa mahkemesi üzerinden Katalon bölgesinin statüsünü denetme ve kısıtlama yoluna gitmesinin tartışıldığını belirten Köybaşı, “Çünkü özerklik belgesi bir bağımsızlığa yol açmıyor ama kendi içinde merkezi denetimi olmadan kendi kararlarını almasını sağlıyor. Ama burada, bağımsız yapıdan da söz etmiyoruz belli alanda kendi kararlarını alan bir yapıdan söz ediyoruz. Aslında statünün verilmesi ve geri alınmasında yetki halen merkezde yani Madrid’de. Dolayısı ile Türkiye açısından bu örnek üzerinden düşündüğümüzde demokratik özerklik bir ayrılık değil birleşme” diye konuştu.
’Türkiye’ye uyar mı tartışması yersiz, demokratik özerklik Türkiye için gerekli’
“İspanya’daki sistemin Türkiye’ye uymasının ötesinde Türkiye için gerekli olduğunu düşünüyorum” diyen Köybaşı, özerkliğin Türkiye’ye uygun olur mu tartışmasının yersiz olduğunu söyledi. Çok uzun özerklik önerisi daha önce hayata geçirilmiş olsaydı toplumdaki gerilimin de şimdiye kadar azalmış olacağına dikkat çeken Köybaşı, “Bundan sonrada yapılabilir. Bazı araştırmacılar ve akademisyenler tarafından öneriliyordu, savunuluyordu. O dönemler marjinal kalıyordu ama şu an ana akım düşünceye dönüşmüş durumda. Türkiye’nin tam da demokratik özerkliğe ihtiyacı var” dedi.
(çk/avt)
Haberin özgün haline buradan ulaşabilirsiniz.