Türk hukuk sistemindeki kurallar kademelenmesinde en üstte Anayasa yer alır. Kanunlar Anayasa’ya uygun olmak zorundadır. Anayasa’ya uygun olmayan kanunlar, dava açılması halinde Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilir. Bunun ötesinde, demokratik bir hukuk devletinde iktidarın, Anayasa’ya
uygun hareket edeceği kabul edilir.
Hiç dava açılmayacağını bilse bile hukuk devletine inanan bir iktidar, Anayasa’ya aykırı bir düzenlemeyi kabul ettirme iradesine sahip olamaz.
Büyük 2001 değişikliklerinden önce Anayasamızın yerleşme ve seyahat hürriyetini düzenleyen 23. maddenin 5. fıkrasında, vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyetinin ülkenin ekonomik durumu nedeniyle sınırlanabileceği belirtiliyordu. Buna istinaden, dönemin iktidarı, 29.06.2001 tarihinde 4705 sayılı ‘Yurtdışına Çıkışlarda Harç Alınması ve 4481 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’u TBMM’de kabul ettirdi. Düzenlemeye göre yurtdışına çıkış yapan vatandaşlardan, çıkış başına 50 ABD Doları karşılığı harç alınacaktı.
Ancak Avrupa Birliği mevzuatına uyum yasaları çerçevesinde 17.10.2001 tarihinde 4709 sayılı yasa ile Anayasa’da çok önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerden biri de 23. maddedeki ‘ülkenin ekonomik durumu’ ibaresinin 5. fıkradan çıkarılması oldu. Fıkra, “Vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyeti, vatandaşlık ödevi ya da ceza soruşturması veya kovuşturması sebebiyle sınırlanabilir” şeklini aldı ve günümüzde de bu halde. Fıkra hükmü yurtdışına çıkış engellerini sınırlı sayıda sayarak (numerus clausus) başka nedenlerle vatandaşın yurtdışına çıkışına engel olunamayacağını da ifade ediyor. Ancak değişiklikten önce çıkarılan ‘Yurtdışına Çıkışlarda Harç Alınması (…) Hakkında Kanun’ halen yürürlükte. Yani bugün de bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, pasaportu, vizesi, bileti, vb. gerekli tüm belgeleri olsa bile harcı yatırmadan yurtdışına çıkamıyor. Oysa Anayasa’ya göre artık vatandaşın önüne harç gibi bir engel çıkarılamaz. Bu demektir ki, 2001 değişikliğinden sonra söz konusu kanun ve buna bağlı olarak alınan yurtdışı çıkış harcı açıkça Anayasa’ya aykırı.
Yeni kanun kabul edildi
Değişikliklerin yapıldığı 17.10.2001 tarihinden bu yana iktidara gelen hükümetlerin hiçbiri ‘kolay para’ sağlayan bu Anayasa’ya aykırı yasayı kaldırma girişiminde bulunmadı. Bilakis, Erdoğan hükümeti yeni bir yasayla bu aykırılığı sürdürme kararında olduğunu ortaya koydu. 8 Mart günü TBMM’de kabul edilen 5597 sayılı kanunla yurtdışı çıkış harcı 15 YTL olarak belirlendi. Oysa hukuk devletine inanan bir iktidar Anayasa’ya göre yurtdışına çıkmak isteyen bir vatandaştan 1 kuruş dahi alamayacağını bilmeli ve kanunu yürürlükten kaldırmalıydı. Anlaşılan Erdoğan hükümeti de ‘kolay para’yı hukuk devletine tercih etti. Temennimiz Cumhurbaşkanı’nın yasayı imzalaması ve hukuk devleti adına, Anayasa’nın
23. maddesine aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurması.
Serkan Köybaşı: Bahçeşehir Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Anayasa Hukuku araştırma görevlisi