22 Ağustos’taki konuğum Greenpeace’ten Neşet Kutluğ’du. Aktivizmiyle ve doğa korumacı kampanyalarıyla tanınan Greenpeace’in, Hilal Atıcı’nın Güncel Hukuk Dergisi’nde yayınlanan bir makalesi aracılığıyla Anayasa yazımı gibi aslında siyasal bir konuda da çalıştığını öğrenince kendilerini hemen programa davet ettim.
Anayasa’nın insanların çevreleriyle ilişkilerini tanımlayan bir metin olduğunu belirten Kutluğ, bu nedenle hangi faaliyeti yaparsak yapalım Anayasa’yla ilgilenmek gerektiği için yazım sürecine dair bir çalışma başlattıklarını söyledi. Çevre hakkının sürdürülebilir kalkınma kavramıyla değiştirilmesi korkusunun neo-liberal politikalarından kaynaklandığını belirten Neşet Bey, buna karşı söyleyecek bir şeyi olan herkesin konuşması gerektiğini ifade etti.
Doğanın kendi kendisini yenileyebilmesine izin verecek kadar tüketmemiz gerektiğini belirten Kutluğ, bunun dışındaki çözümlerin kanserli hücrenin üzerine yara bandı yapıştırmak gibi etkisiz olacağını ifade etti. Yeni Anayasa’da doğanın haklarının tanınmasını, bu hakların savunulabilmesi için halka yetki verilmesini ve bunun etkin hale getirilebilmesi için yerel yönetimin güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Kutluğ, Anayasa yazımına her kesimin kesintisiz ve tam katılımını sağlamak gerektiğini söyledi.
Buyrun dinleyin:
Program ortasında bunu çaldık: